Çalışıyorsa, tamir etme

Ekşi sözlük üzerinden öğrendiğim ve geçerli olduğunu bizzat test ederek öğrendiğim bir söz var: "If it ain't broke, don't fix it." Yani; başlıkta da söylediğim gibi, kullandığın cihaz (özellikle elektronik cihazlar için geçerli) bozulmamışsa, çalışıyorsa tamire kalkışma. 

Şimdi efendim, neden bu sözün doğruluğunu test etmek durumunda kaldım. Son 6-7 aydır bilgisayarım çok ses çıkartıyordu. Günlük kullanımda çok farketmezken, gece sessiz ortamda ya da başka sessiz. uslu pcleri duyunca benimkinin çok ses çıkardığını anladım. Hemen bir kaç forum karıştırdım, ve sorunun kasa veya işlemci fanından olabileceğini tespit ettim. Bende paraya kıydım ve şu aşağıdaki fanı aldım.

Xigmatek'in 2008 fiyat/performans ödüllü Red Scorpion fanı. Fiyatı vatan'da oldukça iyiydi. Okuduğum tüm testler soğutma performansı ve sessizliğini övüyordu. Aldım ve eve geldim. İşte burada atasözü devreye girdi. Gül gibi çalışan pc'yi söktüm, yetmedi fanı daha rahat monte etmek için anakartı söktüm. Vee da da dan!!!. Yeni fanı monte etmeye çalışırken hem sinir krizleri geçirdim, hem de bir ayağını kırdım. Ama olsun monte olmuştu ya. Hemen çalıştırıp ses ve sıcaklık değerlerine baktım. O da ne? Ne ses'de ne de sıcaklıkta herhangi bir düşüş yoktu. Daha önceki ekran kartı fanı tecrübemden öğrendiğim üzere, fanı iyi monte edemediğimi anladım. 

O günlük pc o şekilde kaldı. Ertesi gün, yine iyi kötü çalışan pc'yi söktüm. Fanı tekrar söktüm, termal macunu iyice sürdüm ve tekrar montaja kalktım. Veeeeeee... Tahmin edersiniz ki bu sefer daha berbat oldu. Hiç bir şekilde fan monte olmadı. Dahası; fan monte olmadığından dolayı işlemci aşırı ısınıp pc'nin hiç açılmamasına sebep veriyordu.

Yaklaşan sınavım sebebiyle pc'yi öylece bıraktım. Ta ki bugüne kadar. Aslında fandan umudumu kesmiştim, amacım 12 tl'ye ucuz, idareten bir şeyler almaktı. Bu arada eski fan ne oldu derseniz, onun da ayaklarından birisini yenisiyle değiştirmek için kırmıştım. Tabi iki-üç gün önce aldığım fanın çöpe gitmesine içim razı olmadı ve bugün tekrar uğraştım. Sonuç: Kasanın yatay konumda kalması dışında sorunsuzca ve tam performanslı çalışan bir fan.

Gelelim ses olayına. Bilgisayarda ses yapabilecek her şeyi değiştirdikten sonra afacan psu'mun sebep olduğunu öğrendim.

FSP Bluestorm II 500 watt güzel, hatta tabir-i caizse canavar gibi bir psu. Zamanında yine piyasanın en iyi fiyat/performans ödülünü almış bir ürün ancak son 6 aydır beynimi eritiyor. Tabi dayanamayıp onu da söktüm ve ilk yenilgimi aldım. Psu fanı kabloyla direk psu'ya bağlıydı ve değiştirmek şimdilik beni aşan bir şeydi. Ben de ikinci döneme kadar yenilgimi kabul edip, pc'ye dokunmamaya karar verdim.

Siz siz olun hem yukardaki sözü unutmayın, hem de benim gibi sökme takma işine giriyorsanız, sorunu doğru tespit ettiğinizden emin olun.

Read More

Windows Again

Mac maceram bu sefer kısa sürdü. Yüklediğimin 3. gününde hata verince vazgeçtim ben de uğraşmaktan. Belki ileride orijinal bir imac alınca devam ederim mac'e.  Ben de işletim sistemsiz kalmamak için ne zamandır fırsat beklediğim windows 7 64 bit'i kurdum.  Henüz performans olarak bir farkını göremesem de (kuralı 24 saat bile olmadı :D ) böyle devam edeceğim sanırım. Bir de kararlıyım, her şeyin yüklemesi bitince sistemin imajını alıp yedekleyeceğim.

Acronis sağolsun, bir seferde sistemin o anki yedeğini alıyor, ve ilerde sistemde sorun çıktığında sorunsuzca geri yüklüyor. Böylece; format at, dosyaları yükle vs derdinden sizi kurtarıyor. Bir nevi mac'deki time machine gibi. İlla bedava bir alternatif kullanırım diyorsanız da macrium reflect var. Hem hızlı hem de ücretsiz.

Seçim size kalmış. Ancak sistem performansına önem veriyor, en ufak yavaşlamada formaaaaaatttt çığlıkları atıyorsanız, bu programlar tam size göre.

Read More

İatkos S3 ve Snow Leopard

Bildiğiniz ya da bilmediğiniz üzere , apple intel ile anlaştıktan sonra mac os x normal pcler üzerine de yüklenebilmeye başladı. Bu sayede biz normal pc kullananlar da apple'a milyarlar bayılmadan güzel donanımlar ile os x kullanmaya başladık. Resmi olarak yasal değil, ancak apple'in el altından kendi sistemi yaygınlaşsın diye desteklediğini düşünmüyor değilim.

Bu işletim sistemini pcnize yüklemek için anakarttan işlemciye, ekran kartından diğer bileşenlere kadar bir çok parçanızın uyumlu olması gerekiyor. Ancak bu sayede sisteminize mac os x yükleyebiliyorsunuz. Yine de sistemin verdiği destek azımsanamayacak kadar fazla. Eğer sisteminiz desteklemiyorsa üzülmeyin, çünkü özellikle insanelymac sitesi sizin parçalarınızın sürücülerini büyük ihtimalle içeriyor olacak.

Geçen aralık ayında elime iatkos v7 geçti. Yani mac os x leopard sürümünü pc'me kurabilecektim. 2 günlük uğraştan sonra ekran kartımı tanıtmak için çevirici kablo almam gerektiğini öğrendim. O kabloyu da aldıktan sonra tekrar binbir zahmetle iatkos v7'i kurdum. Gerçekten çok güzeldi. Windows 7 ile karşılaştırılınca bir iki eksiklik gözüme çarptı(mesela monitörümü dvi değil de vga olarak kullanmak zorunda kalmam) ama kesinlikle çok güzel bir deneyimdi. 2 hafta kadar leopard kullandıktan sonra; çizim programlarımı daha efektif kullanabilmek için windows 7'e geri döndüm.

Windows beni uzun süre idare etti fakat virüsler ve çıkardığı ilginç sorunlar yüzünden yeniden mac arayışlarım başladı. İatkos'un S3 sürümünün (yani snow leopard ) yapıldığını duyunca çok sevindim. Tekrar bir mac dönemi başladı.  Yine ekran kartım arıza çıkardı ve bunu halletmem daha uzun sürdü. Ancak yeni bir şeyler almak zorunda kalmadım.

Resmi olarak 3 gündür snow leopard kullanıyorum ve bir aksilik olmadığı sürece bir daha windowsa dönmeyi düşünmüyorum. 3DS Max ya da Catia gibi çizim programları bile kullansanız ya da windows olmadan işlerimi yapamam diyorsanız bile Parallels Desktop sağolsun macin içine windows kurabileceksiniz. Bu sayede hem eski alışkanlıklarınızı bırakmak zorunda kalmayacaksınız hem de mac os'un kolaylık ve güzelliklerinden faydalanabileceksiniz.

Yalnız mac os kurmak gerçekten zor bir iş ve kurmak için "format atmayı bilmekten" daha fazlası gerekiyor. Bilgisayarın parçaları ile haşır neşir olmalı, pc parçalarınızın device id denen kodlarını bilmeli, ona göre iatkos kurarken sürücü ve patchleri seçmeli ve en önemlisi anakartınızın tam uyumlu olması gerekir. Ama bir kez os x kullandınız mı windows'a geri dönmek istemeyeceğinize eminim.

Mac kurmak için birden fazla yöntem var. İatkos, kalway ya da ideneb cdleri bu işler için yapılmış. Uphuck forumlarında (ki kendisi türk osx86 forumudur) iyi bir yardım alıp bence os x için en iyi cd olan iatkos ile yükleme yapabilirsiniz. Bunun yanı sıra osx86 ve tonymacx86 sitelerine de bakmakta fayda var.

Ben mac'e başlarken ekşiden şu cümleyi okuyarak başladım: "hemen alışıyorsunuz, sonra windows'a dönüp bakmıyorsunuz" İnanın siz de os x kullandıktan sonra çevrenize bu tür cümleler kullanmaya başlayacaksınız.

Read More

Uzun ara

3-4 gündür yazmadığımın farkındayım ancak şimdi geri döndüm. Geciktirildim (gandalf gibi söylemek istedim ama siz tabi sesi duyamıyorsunuz) ve en önemlisi hala gücümü aşan şeyler var. Kısaca başıma gelen maceraları anlatmak gerekirse;

Salı günü bilgisayarım bozuldu ki başlı başına bir hikayedir. Tamam tamam kabul ediyorum ben kurcalayarak bozdum, ana insan kurcalamadan öğrenemiyor ki :) Cd sürücüm uzun 3 aydır bozuk yatıyordu, ve ben sanal sürücü ile ingilizce windows 7 home premium yüklemiştim. Fakat canım ultimate'e yükseltmek istedi. Ayrıca bu sayede türkçe dil dosyası da yükleyebilecektim. (ingilizcem fena değil ama kullandığım aletleri kendi dilimde kullanmaktan çok memnunum.)

Ancak dvd rom'um bozuk olduğu için o işi de windows update'den yapmam gerekti. Başarılı bir biçimde yaptım, dil dosyasını yükledim. Ama o da ne; sağ altta küçük bir yazı: windows 7 sürüm 7600 deneme sürümü falan fıstık... Tabi bu ufacık yazı beni sinir etti. Bende netten bulduğum yöntemlerle kaldırdım. Ama o da ne , restarttan sonra pc hiçbir biçimde başlamıyor. Ne yaparsam yapayım, başlangıç onarmaya girmeye başladı. İşin kötüsü orası da sorun düzeltilemedi deyip topu bana atıyor. Cd sürücüm bozuk olduğu için format ta atamadım ve salı böylece nihayete erdi. (şu sıralar lotr ile tekrardan haşır neşirim ve çevirinin mükemmelliği aklıma kazındı -tekrar-)

Çarşamba ilk işim Sankopark'a gidip yeni bir dvd writer almaktı tabi ki. Gold bilgisayar sağolsun ucuza güzel bir dvd writer almama yardımcı oldu. Geri gelip kasayı söktüm ve dvd'yi monte ettim. Ondan sonra tabi bir heves iatkos s3 kurmaya kalktım. Biraz uğraştırdı ancak enerjimin azını ve sabrımın çoğunu götürdü. Bittikten sonra kernel panic almaya başlayınca uğraşmaktan vazgeçtim. Tekrardan elimdeki dvd'den windows 7 ultimate kurdum. Çarşamba gecesi 4'e kadar oturdum bu kutlu olayın tadını çıkarmak için

Perşembe sabahı puslu bir şafağa uyandım :D Derse gittim ve döndüm. Fakat dersler sisler arasında geçti sanki ve bende pek bir şey hatırlamıyorum. Gelip bir güzel uyudum. Akşamına yazmayı planladığım bu yazı kafamda henüz netleşmemişti ancak şimdi fark ediyorum ki o zaman yazsam güzel olmayacaktı. Kitabın gazına battle for middle earth oyununu indirdim. (ondan önce age of empires 2 ile kendimi oyaladım.) Tabi bu sırada fifa 11 ile de biraz haşır neşir oldum fakat bunlar başka yazıların konularıdır, başka zaman anlatırım. Üzerinize afiyet güzel bir grip oldum fakat bu tamamen benim ehemmiyetsizliğim. O yüzden dün de yazamadım.

Nihayet günümüze gelirsek, sabahtan hasta halimle yattım , sonra yine bfme oynadım ancak şimdi yazabildim bu yazıyı. Kısaca yazısız geçen günlerin özeti bu. Az gibi gözükse de günlerim dolu dolu geçti ki anlatmadığım nice olaylar oldu. Onları da başka zaman anlatırım artık.

Read More